Şikayet artı şükür postu (tipik Türk annesi sendromları)

Bugünkü konumuz hayatımın aşkı iki küçük kızım. Hali hazırda evde bir iş yaparken yakamdan düşmeyen minişlerim yüzünden tipik Türk annesi sendromları yaşıyorum. Çocuklara sinir krizi geçirip terlik fırlatmakla, onları içime sokarcasına sarılarak sevmek gibi binlerce farklı duygu yüklü tipik Türk annelerindenim ben de. İnstagram ve facebook gibi tribünlere oynanan alanlardaki mükemmel anne sendromu yaşadığına inandığım birçok “mükemmel” anneye buradan seslenmek istiyorum ki: Ne yani? Siz hiç çocuklarınıza kızmıyor mu, onlara bağırmıyor musunuz? ya da onlara sürekli o bahsettiğiniz katı kuralları mı uyguluyorsunuz Avrupalı soğuk ve ruhsuz anneler gibi? Amerikalılar ne der bilirsiniz.. COME ON PLEASE!!!! gerçekten çocuğuna bağırmadan, kızmadan sevgiyle saygıyla belirli bir disiplin altında onu eğitebilen çelikten sinirlere sahip kişilere değil lafım. böyle güzel annelere/babalara hayranım. ancak her insanın fıtratı ayrıdır. Allah herkesi farklı yaratmış. kiminin önünde adam kessen kılı kıpırdamaz o derece soğuk kanlıdır. şimdi böyle insan bağırmayabilir, kızmayadabilir. ya da çoook hoşgörülü ve sevecen, sinirleri alınmış kuzu eti yumuşaklığında biridir.. ya da hiçbir derdi, tasası yoktur. dünya hayatının zorlu sınavlarında ona yardım eden birkaç “yardımcısı” vardır. hizmetçi gibi, gündelikçi gibi, aşçı gibi veya annesi, kocası gibi DEV destekçileri vardır onu kimseye ezdirmeyen, hakkını yedirtmeyen, maddi olarak beklentisi olmayan, saygılı davranan, sevdiğini gösteren ve onu gerçekten sevdiğini hissettiren.. Şimdi böyle insanı ben döverim zaten çocuğuna bağırırsa.. hey adamım senin problemin ne derim o kadına.. zira insanın kafası rahatsa, günlük işlerde yaptıkları küçümsenmez arada birde sevildiği hissettirilir ve ona yaptıkları için ara sıra da olsa teşekkür edilirse zaten o kadının derdi nedir ki yani başka? şımarıktır o kadın sadece.. hele ev işlerinde hizmetçisi olanlara, gündelikçi alanlara, çocuklarının evinin ve kendisinin her tür maddi ihtiyacını kocasından temin edenlere vs hiç değinmiyorum bile. onlar zaten bütün gün çocuğuyla oynamalı, çocuğunu eğitmeli. yani benim tüm gün vaktim boş olsa çocuklarımla daha çok oynar, daha çok etkinlik yaparım misal..

Çocukların hep peşimde olması bazen elbette ki hoşuma gidiyor ancak kızımın sırf yanımda olmak adına yaptığı WC’de zırt pırt kapıyı tıklatıp “anneeee anneeeeeeaaaaaa çişim geldi çııııkkkk” diye ağlaması ve benim: “kızım senin çişin de hep ben tuvalete girince mi geliyor” şeklindeki sert çıkışım, fıtık çıkartma kabiliyetine sahip yegane repliklerimiz arasında. Laptop’ımı açıp blog’uma bir iki satır yazmaya kalktığımda ise durum daha da dramatik bir görünüm almakta. Zira yine büyük kızım “annneeee bugün seninle yine etkinlik yapalım mııı” ya da “anneeee parka gidelim miiiii” diye aklında hiç olmayan ancak ben bir iş yapmaya koyulduğum için parlak fikirler zuhur eden bir beyine sahip.

Hep büyük kızdan bahsettim. Benim küçük kız da az değil. Eteğime yapışıp, göbeğimin üstüne oturup gün boyu anneyle yapışık ikizler gibi gezebilecek kadar yumoştur kendisi. Evde salonumuz üçlü bir koltuk artı koca bir su varili yardımı ile ikiye bölünmüş durumda. Evin sağ tarafı onların oyun alanı (nam-ı diğer yuvaları) diğer tarafıysa baba ve annenin yaşam alanı oldu bu bölünme sonrası. Çok önceleri bir oyun parkımız vardı (pilsan angel oyun parkı) ancak o çok küçük olduğu için çocuklar içinde rahatça oynayamıyordu tabi o tür oyun parkları bebekler için malum. Biz de böyle bir sınır çizdik salonda ve mutfakta, banyoda vs.de işim olduğunda bu çözüm cidden çok işe yarıyor. Babamızın aklı sağolsun. bu icadı için yılın icadı ödülü verilse yeridir son tahlilde. Tabi bu şekildeki bir ev dekorasyonu pek sarmadı bizi ancak ne yapalım canımız sağolsun, mühim olan hayatımızın kolaylaşması..

Kısacası; öyle de olsa böyle de olsa.. yavrularım varken ben gerçek benim.. onlarsız bir hayat çok tatsız olurdu..

şah inn paradise 2017

Attığım başlıktan da anlaşılacağı üzre bu sene de şah inn paradise tatil köyünde mini bir tatil yaptık (yapmaya çalıştık) biri bu ayın sonunda 1 yaşına girecek diğeri ağustosta 5 yaşında olacak iki afacan çocuk sahibi olunca tabi ne kadar tatil denebilir tahmin edersiniz 😀 biz mayıs ortası gibi gittik ama 3.gün yağmur filan yağdı 🙁 hava da serindi o gün. bu yıl mayıs ayı cidden serin geçti.. sanki haziran ayı çok sıcak 😀 dün gece sağnak yağmur vardı İstanbul’da.. şuanda da hava kapalı ve serin..

gelelim kısaca 2017 şah inn paradise otel yorumlarıma..

ben burayı seviyorum.. neden derseniz her ne kadar sahili öyle çokta aman aman güzel bir tatil köyü olmasa da, bayanlar plajının gerçekten çok iyi kapatılmış olması, bayanlar kompleksi, restauranttaki çeşitlilik ve restaurant dışında gün boyu yeme-içme alternatiflerindeki cömertlik, cıvıl cıvıl kuş sesleri, özenli çimleri ve palmiye ağaçları..

ancak şuna değinmek istiyorum.. şah inn paradise otelin sitesindeki galeri fotoğrafları sanırım ilk zamanlardan.. çünkü mesela şezlongların üstünde öyle sitesindeki resimlerde görüldüğü gibi tertemiz sarı sarı minderler yok.. rengi atmış, lekeli minderler var.. sonra o bahçelerdeki armut koltuklar bu sene yoktu.. yine bahçelerdeki kamelyaların içi son derece pisti.. pek iyi temizlik yapılmıyor belli ki o kamelyaların içine.. çünkü lekeli minderleri kum doluydu, yerdeki hasır matlar da zira baya tozlu ve kumluydu.. dıştan bakınca çok güzel ama içi fotoğraflardaki gibi bakımlı ve şık değil :/

giderken kara yolunu tercih ettik (eşim araç kiralama şirketi budget’ten otomobil kiraladı çok ucuza) ister havada olsun ister karada.. çocukla seyahat zor iş mirim 😀 biz çocuklar için tatile gittik zaten, yani niyetimiz oydu.. önce onlar dedik.. eğlensinler, güneş alsınlar, yüzme öğrensinlerdi derdimiz.. ama o doğayı, denizi ve o açık büfeyi görünce bencilleştik yani açıkçası 😀 giderken de dönerken de oradayken de şikayet edip durduk iki koca bebek.. bu yüzden tadını çıkaramadık verdiğimiz onca paraya rağmen..

Allah onları başımızdan eksik etmesin, benim canım yavrularım hayatımın en büyük anlamı. İnşallah azıcık büyüdüklerinde daha iyi bir tatil yaparız hep beraber..

Parkeye Dökülen Mum Lekesi Nasıl Çıkar?

parkedeki mum lekesi nasıl çıkar? anlatacağım yöntemle çook pratik ve hızlı bir şekilde eriyen mumları parkelerimizden temizliyoruz 🙂 mum lekesini ne çıkarır işte cevabı..

Elektrikleri kesilmeyen Türk vatandaşı kaldı mı bugün bilmiyorum? Şuan elektriklerimiz var, gece kesilir mi tekrar, tabii ki bilmiyoruz TEİAŞ‘ın insafına kaldık kısacası. Tabi belki onların da elinden bir şey gelmiyordur, su-i zanda bulunmak istemem. Nedeni her ne ise gerçekten tatsız bir durum. Hele de soğuk bir gecede ısıtıcısız kalmak çocuklu bir aile için zor oluyor.

Parkeye Dökülen Mum Lekesi Nasıl Çıkar

Sadede geleyim, sabahki uzun kesintiden sonra öğlen bayağı bir elektrik kullandık çok şükür :)) ama ne yazık ki akşam tekrar elektrikler kesilince aslında ışıldaklarımız ve ledli fenerlerimiz filan var ama biz biraz daha romantik olsun diye mumları yaktık 🙂 eşim kokulu mumları yakmaya kıyamadı, yakma istersen dedi 😀 ben de amaaan ölümlü dünya yarın ölsek başkası yakacak mumlarımızı dedim :D:D yaktık.. bir süre sonra elektrikler geldi -kısa bir süre sonra-  ben de daha ışıkları yakmadan üstelik mumu da söndürmüş bulunup elime aldım ve haşırt diye eriyen mum yere ve elime döküldü.. elimdeki tabi kalıp gibi çıktı soğuyunca, neyseki sıcak yağ gibi el yakan birşey değil 😀 ama parkeye dökülen mum lekesi.. TAM BİR KABUS AMAN YARABBİM!!! üstelik bir sürü de işim vardı ama bir saatimi parkedeki mum nasıl temizlenir bunu düşünerek geçirdim, ve türlü yöntemler denedim ama olmadı.. Aklıma kumaştaki mum lekesini çıkartmak için, kumaşın üzerine temiz bir kağıt koyup kızgın ütüyü kağıdın üstüne basarak mumu erittikten sonra mum lekesini kumaştan çıkarttığım günler geldi.. koltuktaki mum lekesi nasıl çıkar ya da giysideki mum lekesi nasıl çıkar diyenler bu bahsettiğim yöntem ile erimiş mum lekelerini çıkartabilir..

Parkeye Dökülen Mum Lekesi Nasıl Çıkar?

ütüyü kızdırdım son derece.. suyu doldurdum ütü haznesine.. şok buharını açtım.. ve parkeye değmeyecek şekilde mum lekelerinin üzerine doğru yakınlaştırarak buhar ile mum lekelerinin erimesini sağladım, hemen arkasından da ıslak mendille eriyen mumları sildim. ancak 1-2 sn içinde olmalı bu silme işlemi, yoksa erittiğiniz mumlar tekrar donar. ve ta taaaam İŞTE BU KADAR 😀