Bayramlık Elbise Seçimlerim

Bir pandemi gününden daha herkese iyi geceler. Tam kapandık malum. Herkeşler evde (mi acaba) Akşam ana haber bülteninde otobüste enselenip ceza yiyen emmi, “dışarda ne işin var?” sorusunu soran polis ablaya: “parka gezmeye gidiyordum” dedi. Şahane ya. Ama sanmayın ki tek Türkiye böyle. Avrupalı da aynı model, valla billa bak. Hiç onlar şöyle medeni, onlar böyle eğitimli filan denmesin. İnsanoğlu hepten bezik, pandemi sağolsun. Hele Amerikanlar var ki tam evlere şenlik efendim. Ortalığı yakıp yıktılar Amerika’da maske takmayız, eve kapanmayız deyi. Hee demek ki neymiş? Sadece Türkler’de hayvan mutasyonlu insan modeli yokmuş. Tüh tescilini de almamıştık görüyor musunuz.. Peh peh peh, tescilli bi şeysimiz kendimize ait doğru düzgün bir markamız olsaydı bari, ne Apple, Samsung vs gibi baba bir markamız, ne de Ferrari, Jaguar vs gibi aslan parçası arabalarımız var çünkü.. Bari hayvansı insanların tescili bizde olaydı, markamızı tüm dünya bileydi. Neyse biz zaten yakında uzaya çıkıcaz, ben şuan onunla avunuyorum. Hee di mi. Evet. Yersen.

Neyse konu neydi nereye geldi. Ben bayram üstü bayram üstü ne giysem diye düşüncelere daldım. Çok mühim bir mevzu bu çünkü. Bayramda tatile gidecekmişim de orada sabah ayrı, öğlen ayrı, akşam ayrı, gece ise apayrı bir kombin ile ortalığın tozunu attıracak edasındayım. Üç küçük çocukla da ne tatil olur ama di mi. Hee olur. Biz ikiyken bile tövbe şarabını içtik Antalya şah-in paradise’da. Hele 3.de böylesi zirve yaramaz iken, daha tatilin t’si bile yorgunluk veriyor bana. Tatil mi işkence mi belli değil küçük çocuklarla tatile gitmek. Biz gittik mi? Gittik. Sorun bakalım bir daha gider misiniz? Nayn tabiki.

Bayramlık elbise seçimlerimi çok düşündüm ve sizlerle paylaşmaya karar verdim. Öyle ki ben gibi bayramda güzel bir tatili hak eden ev hanımlarından, çalışan annelere, üniversiteli genç kızlardan, spor tesettür giyim kombini yapan liseli kızlarımıza kadar herkese hitap edebilecek kombinler bunlar. Tam kapanmada tatilimi Bodrum’da geçirebilirim. Canım Bodrum dediysem evin bodrumu yani. Oradan yukarıya doğru merdiven çıkıp step yapmayı düşünüyorum. Tatil dediğin sportif aktiviteli olur ama di mi? Eve girince de mutfaktan salona ve salondan oyun odası ile yatak odası zigzagında etkinlik takılmayı düşünüyorum. Aaaa balkonu unutmuyoruz, lütfeeen. Hakkını yiyemem mutfak balkonumun. Sabah 10’dan öğlen 2’ye kadar güneş alıyor bi kere. Evin hiçbir yeri öyle güneş almıyorken mutfak balkonum evimin gözde tatil mekanı. Bu pandemide tatil mi yapacaktım camışlar gibi. Tövbe deyiniz. Kapanma haberlerini duyar duymaz valiz hazırlayan antilop sürüleriyle karıştırmayın beni taam mı? Bi otur oturduğun yerde yaw. Yok. İlla gidecek arkadaşlar. Misal ben de giderdim ama gidemedim ondan böyle gidenlere sövüyorum zaten. Ulaşamadığım ciğere mundar derim arada.

Şimdi gelelim bayramlık kombinlerime.. Tam kapanma ile evlere kapanmış Türk halkına önerebileceğim en güzel bayramlık elbiseler efendim. Gözleriniz yeterince bayram etmediyse google’a bayramlık elbise modelleri veya 2021 elbise koleksiyonları filan yazın canım. Herşeyi devletten bekleme diye bir söz var malumunuz. Beğenmeyen müracaat google..

Ben Avrupa Yakası dizisindeki Gaffur pijamasından esinlenerek bu koleksiyonu oluşturdum. Gaffur’dan ve Gaffur pijamasından haz etmesem (hatta nefret etsem) de, bu çizgili pijama takımlarını sevdim. Kadınlara yakışıyor galiba 🙂 Evde keyifli bayramlar dilerim, şimdiden Ramazan bayramınız kutlu olsun.

Sokağa Çıkma Yasağı ve Türkler..

Evet konumuz Sosyoloji tezi gibi zor bir konu.. Öyle ki söz konusu olan bir yasak ve Türk milleti.. Nerde bir yasak varsa Türk arkadaşlarımız adeta onları çiğnemek için birbiriyle kıran kırana bir mücadele içerisinde hayatlarını idame ettirmeyi marifet bilir durumda çünkü..

Herhangi bir meşguliyeti, istihdamı vs olmamasına rağmen hafta içi sokağa çıkmayan abimiz ablamız hafta sonu olunca Serengeti Milli Parkı’nda koşuşan mavi Afrika antilobu sürüsü gibi birbirini eze eze, ağız burun iç içe göt göte gezmeye bayılır hale gelmiş. Eee yasaklar çiğnenmek içindir sözü tam da Türk milleti için söylenmiş.. Yasak nerde, yasak çiğneyen Türkler orada..

yasak çiğnemeyi marifet görenler
yasak varken sokağa akın eden Türkler (temsili)

Dükkanlar, marketler akşam 5’te kapanır ama millet hınca hınç hala sokaklardadır.. Yok böyle bir kalabalık.. Demek ki koronavirüs esnaflardan yayılıyor millete!.. Olan garibim esnafa oluyor millet yine geziyor çünkü..

İşin bir diğer boyutu da bu yasakların “bazılarının” bana göre gereksiz oluşu.. Misal.. PTT kargoya gidiyorum, öğleden sonra 5’te kapanan PTT pandemiydi filandı fıstıktı muhabbetine artık öğlen 3,5’ta kapanıyor.. Ama öyle bir sıra var ki 5’te kapansa bu sıra olmuyordu.. Yani demem o ki 1,5 saat erken kapanmasının ne organik ne de inorganik olarak hiç bir Türk evladına faydası bulunmamakta.. Aksine.. Belki de bulaş riski daha da artıyor, “PTT kapanmadan önce işimi halledebilecek miyim?” diye gerilmiş, öfke ve stres içerisinde “bağışıklığı düşen Türklerden oluşan” uzayan giden sıralar yüzünden..

Bilmiyorum bilim insanları veya siyasetçiler, ülkeyi yönetenler vs ne düşünüyor ama ben şuncacık eğitimim ve aklımla bunları düşünüyorum.. Kimbilir, belki de bir an önce “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” olayına girelim denmiştir.. Bazı yasakların anlamsızlığı ve etkinliği göz önüne alındığında öyle gibi..