Alıştığımız Lezzet : Siyonist Uşağı Doğan Medya Grubunun Yalanları..

Sizin için Siyonist Uşağı Doğan Medya Grubu ile ilgili bir haber seçtim arkadaşlar. Doğan Medyası bu işi o kadar fazla yapıyorki daha önce de belirtmiştim rezilliklerini. Bu heriflerin yazdıklarına ve yayınladıklarına çok dikkat edin, zira bölünme, parçalanma ve yıkmaya dair bu ülkede ne varsa yılanın başı bunlardır. Uyanık olmalı, bize her “dayatılan” haber ve yorumu kabullenmemeliyiz. Biraz sorgulamalıyız yahu bu ne koyunluk, bu ne gaflet hali böyle?! Bazı bloglarda gördüm bu kabullenişleri de o yüzden diyorum hemen kabullenmeyin koyun gibi diye!! Ki bu Doğan medya kuruluşunun başındakilerin ne Türk’lüğü belli, ne müslümanlığı ne de Türk ve Türkiye severliği.

İşte o haber..

“Kurtlar Vadisi” dizisinin kahramanlarından Muro’nun meşhur repliği “nalet olsun içimdeki insan sevgisine” şeklinde. Doğan Medya Grubunun İsrail yanlısı yayınlarını görünce “lanet olsun içinizdeki Siyonizm sevgisine” demekten kendimizi alamıyoruz. İşte bize bu cümleyi söyleten gelişmeler;

dogan-medya-grubu-meymenetsiz-mason-aydin-dogan-siyonist-kopekler“Filistin’deki katliam” Doğan Medya Grubu gazete ve televizyonlarında farklı bir bakış açısıyla veriliyor. “Siyonist gözlük” takan ve soykırıma Tel-Aviv’den bakan bu kuruluşlar İsrail’i haklı çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Özellikle grubun “Amiral gemisi” Hürriyet ve “ağır abi” takılan Milliyet’e göre bu katliam “kahrolası” Hamas yüzünden gerçekleşmiş. Nitekim Hürriyet ilk büyük saldırıdan sonraki manşet haberinde kullandığı “İsrail savaş uçakları, iki günde 200 Katyuşa roketi atan HAMAS’ı dün yoğun hava saldırılarıyla yerle bir etti” ifadeleriyle, sanki İsrail’in HAMAS’ın saldırısı karşısında harekete geçtiği izlenimini vermeye çalıştı. *

İlk gün katliamı ufak bir haberle geçiştiren Milliyet’in manşeti ise izinsiz ağaç kesilmesini işleyen “Yasal katliam”dı. Öldürülen yüzlerce insanın ağaçlar kadar değeri yoktu. Bu kadarcık ayıpla yetinmeyen Milliyet dün de “tuhaf bir haber”le okuyucularının karşısına çıkma pişkinliğini gösterdi. Anlaşılan, Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın, İsrail’in Gazze saldırısının “soykırım” olduğunu belirtmesi Milliyet’i rahatsız etmişti. Gazete, vekilin İsrail’i kınayan açıklamasını ” vekilden tuhaf bir çıkış” başlığıyla verdi. Haberin spotu ise ” milletvekili Zeyid Aslan, 380 Filistinlinin ölümüne neden olan İsrail saldırıları için tuhaf bir çıkışta bulundu. Aslan, İsrail’in saldırılarını ’soykırım’ olarak niteleyerek, ‘Dün insanlığın karşısında uğradıkları zulümlerden dolayı merhamet dilenenler, bugünün barbarları olmuşlardır’ dedi” şeklindeydi. Oysa asıl tuhaf olan bu vekilin “anlamlı ve yerinde” açıklaması değil Milliyet’in “garip” haberiydi.

Bilindiği gibi, “Kurtlar Vadisi” dizisinin kahramanlarından Muro’nun meşhur repliği “nalet olsun içimdeki insan sevgisine” şeklinde. Doğan Medya Grubunun İsrail yanlısı bu yayınlarını görünce herhalde Aydın Doğan ve çalışanları için ise: “Lanet olsun içinizdeki Siyonizm sevgisine ve Müslüman nefretine” demekten kendini alamıyordur.

28 Şubat Kahramanları(!)..

Aslında bu tür konuları yazmaktan fellik fellik kaçıyorum çünkü yazarken bile sinir krizleri geçiriyorum bu tür ahlaksızlık abidesi sahtekar olayları ve kişileri anınca! Oldum olası nefret ettim böyle iki yüzlü, sahtekar, yalancı ve şerefsiz tiplerden. Kim severki zaten değil mi? Aklı olan kim severki böylelerini..

Babam yine kendini aşmış dün Yeni Şafak gazetesi almış :pPp kendisi bi gün Hürriyet, bi gün Sabah, bi gün Radikal, Posta, Zaman, Vakit vs. karışık takılan biridir de (bazen hepsini birden aldığı da görülür) Gazete okumuyodum ne zamandır (internetten takip ediyorum haberleri) bugün elime aldım gazeteyi (gündemi geriden takip ediyorum) bi göz gezdireyim diye (bu gazeteyi seviyorum, diğer gazetelerin bi tarafları yemediği için yayınla(ya)madığı gerçekler var çünkü) Manşet bildik bir konu ama bir çok kişi bunu bilmediğinden burda değinmek istedim. Bloğumu hep gereksiz ayrıntılarla doldurmaktan sıkıldım çünkü.

Manşet şu: “FADİME TELEKIZ, KALKANCI ALKOLİKTİ” Yeni Şafak 28 Şubat’a zemin hazırlayan Ergenekon tezgahını açıklıyor (Ergenekon’un pis elinin uzanmadığı yer de kalmamış görüldüğü gibi) Fadime Şahin, Müslüm Gündüz ve Ali-Emre Kalkancı skandalları, yapılan gizli toplantılarda planlandı. İşte 11 yıl sonra gelen itiraflar…

‘İrtica’ yaygarasıyla dindar insanları karalayarak 28 Şubat darbesine zemin hazırlamak üzere kurulan kirli tezgah yıllar sonra aydınlandı. Yeni Şafak’a konuşan gizli bir tanık, dönemin çirkin senaryolarını tüm açıklığıyla anlattı.

Refahyol hükümetini düşürmek üzere birbiri ardına patlatılan skandallar konu mankenleriyle üretilmişti. 28 Şubat’ın figüranlarından FADİME ŞAHİN bir PAVYONDA çalışıyordu!! Sahte şeyh ALİ KANKANCI ise işsiz bir alkolikti!!

Ve bu özel haber 1. sayfa ile 11. sayfada akıp gider.. Dünkü gazetedir arasanız da bulamazsınız diyerek gazetedeki haberin ilgili kısımlarının resmini çektim. Buyrun efenim (resimlerin üstüne tıklayın açılan sayfada bir daha üzerine tıklayın ki yazılanları rahat rahat okuyabilin)

 

Yaaaa işte böyle arkadaşlar.. Medyanın her sunduğunu sorup soruşturmadan, Allah’ın bize verdiği ve bizi hayvanlardan ayıran en önemli/büyük/özel nimet olan “aklımızı” kullanıp kafamızı çalıştırmadan afiyetle yemeye devam ettiğimiz sürece ohooooo bu ülkenin daha ne kazıklar yediğini göreceğiz. (inşallah görmeyiz, temennim bu tabi) Her doğru bir gün ortaya çıkar, yalancının mumu yatsıya kadar yanar hesabı.. Ancak; olan, asılıp-kesilen, hapislerde sürünen insanlarımıza oluyor. Yazık, gerçekten yazık..

Yeni Şafak gazetesi almayanlar haberin bugünkü devamını şurdan takip edebilir.

Hürriyet Kelebekle -Kafataslarınızda- Kelebek Etkisi

BASINDA GÜVEN..

Oturup saatlerce TV izlemem. Hele hele o sabah kuşağındaki iğrenç kadın programlarını hiç. Dizi derseniz e o da rafine bir zevkim var. Haftada belki bir, belki iki saat TV izliyorumdur. Dolayısıyla aptal reklamlara da fazla rastlamıyorum..
Bugün TV’de şu sıralar izlediğim tek dizi olan yaprak dökümünü izliyordum. Hürriyet’in Kelebek ekinin bir reklamını gördüm. Hani şu Okan Bayülgen’in seslendirdiği.. -M.Ali Erbil’in gümlemesinden sonra Okan Bayülgen’in reklam seslendirmesi de moda oldu-

“Ayy ne negatif şeysin sen al eline bir kelebek rahatla, relax ol”

cinsinden muazzam(!) bir sosyal mesaj içerikliydi bu reklam, çok takdir ettim. Karşı çıkmalarıma rağmen ablam ve babamın ısrarla ve bilinçsiz bir amaçla aldığı gazetenin bahsi geçen eki ve internet sitesi gerçekten de “çok ama çok rahatlatıcı“.. Öyleki insan herşeyi bir anda unutup hafıza kaybı yaşayabiliyor. Çünkü o gazete eki inanılmaz hafifleme hissi veriyor -kafa bölümünde- Öyle relaxlıyorsunuz ki kelebekler gibi şeyedesiniz geliyor yani ben o kadar diyim. İnsanın beyni yok olunca niye düşünsün, niye dertlensin ki di mi ama yaa..
Öyle bişey işte..