Küçük Mutfak Dekorasyonu Nasıl Yapılır?

Küçük mutfaklarda dekorasyon yaparken dikkat edilmesi gereken çok fazla ayrıntı
vardır. Büyük alanlara göre biraz daha zor dekore edilebilen bu mekanları estetik bir forma kavuşturabilmek için püf noktaları öğrenmeniz size fayda sağlar.
Dolap İçi Raflar
Dolap içi raflar ve askılıklar sayesinde eşyalarınızı pratik bir şekilde depolayabilirsiniz.
Tabak ve bardaklarınızı da koyabileceğiniz rafların yanı sıra tavalar ve tencere
kapakları için üretilen özel düzenleyicilerden dolap içerisinde yardım almayı
deneyebilirsiniz. Böylelikle dolabınızı ve mutfağınızı daha işlevsel hale getirebilirsiniz.
Asılabilir Düzenleyiciler
Mutfağınızda yeterli depolama alanı olmadığını düşünüyorsanız asılabilir
düzenleyicileri tercih edebilirsiniz. Depolama alanı ihtiyaçlarınıza cevap verebilecek
askılı raflar işlevsel yapıya sahiptir. Dolap kapaklarına asabileceğiniz raflara kavanoz ve baharatlık gibi farklı ürünleri yerleştirebilirsiniz. Ufak tefek eşyaların görünür
yerlerde olduğu zaman ortamın kalabalık görünüme bürünmesine yol açabileceğini
unutmamalısınız. Bu sebeple, asılabilir düzenleyicilere mekanınızda bol bol yer
vermelisiniz.
Tezgahlar için Çözümler
Küçük mutfak tasarımlarında tezgahlar ve üzerindeki duvarlar olabildiğince etkili bir
şekilde kullanılmalıdır. Tezgahlara yerleştirebileceğiniz katlı raflar ya da duvara
monte edilebilen askılı raflar sayesinde alandan tasarruf elde edebilirsiniz. Tezgahlar
için çözüm üretmeniz küçük mutfakların olduğundan daha geniş gözükmesine de
yardımcı olabilir.
Duvarlara Monte Edilen Raflar
Eğer raf kullanma fikrine sıcak bakıyorsanız fakat dolap ve tezgah arasında yeterli
alanınız olmadığını düşünüyorsanız bu durumda mutfağınızın duvarlarına raf monte
edebilirsiniz. Mutfak dolaplarının bittiği duvarın devam ettiği özel noktalara dekoratif
raflar koyabilirsiniz. Bu raflar aynı zamanda dekoratif açıdan da avantajlıdır.
İşlevsel Masalar
Mutfakta oturup zaman geçirmek istiyorsanız işlevsel masaları tercih edebilirsiniz.
Duvara monte edilebilen pratik yapıdaki açılır ve kapanır mutfak masaları bu noktada
en iyi yardımcınız olabilir. Küçük mutfaklar için eşsiz bir seçenek olan bu tür masaları
günün her anında etkili bir şekilde kullanabilirsiniz.
Küçük mutfaklar için çözüm arıyorsanız profesyonel çözüm yöntemlerini de
deneyebilirsiniz. Küçük mutfakların olduğundan daha geniş ve ferah gözükmesine katkı sağlayabilecek çözümler sayesinde keyifli bir şekilde vakit geçirebileceğiniz
mekanlar elde edebilirsiniz. Bu noktada mutfak çizimi için Intema’yı tercih
edebilirsiniz.

yemek misafiri deneyimim..

migren ağrısı çekerken yemek misafiri ağırlamakevleneli birkaç kez misafir ağırladım bunların sadece biri yemek misafirimdi diğerleri çay ve ikram misafiri. ilk yemek davetimden hiçbirşey anlamamıştım çünkü yemek masamız yoktu henüz ve mutfak masasına tıkılmış ben de aç acına misafirleri izlemiştim hamile halimle yutkuna yutkuna 😀 bi Allah’ın kulu da al kızım şu tabağı sen de ayakta mayakta ye hiç değilse demedi ben de zaten çekingen bir yapıda olduğumdan şunu alayım da yiyeyim diyemedim o akşam açlıktan bi migren baş ağrısı tutmuştu hiç unutmuyorum. annem olacaktı ki orda yerinden bile kalkardı “hamile halinle aç mı durulur gel önce sen ye” kızım diye.. ben oturmazdım onu kaldırıp gerçi ama yine de onun ince düşünceli hali, kibarlığı karnımı doyurmaya moralimi artırmaya yeterdi. insanın annesi gibi olmuyor kimse kendi çocuğuna yaptığı fedakarlığı başkasına yapmıyor. annemin ne kadar kibar ve ince düşünceli olduğunu evlendikten sonra daha iyi idrak ettim.

neyse ilk saçma yemek davetinden sonra dün biraz daha az saçma bi yemek davetim vardı. az saçma diyorum çünkü sabah uyandığımda şiddetli migren ağrımla uyandım -uzun süredir olmuyordu bu kadar şiddetlisi ve ben hamile olduğumdan migren hapımı da içemiyorum tabi başım ağrıyınca- bu nedenle yemekleri duraklaya duraklaya yapabildim. misafirlerim de öğlen yemeğine geleceğinden ana yemeğin kızartmaları ve böreğin pişirilmesi yarım kaldı. onları misafirler içeride sohbet ederken ben mutfağa tıkılıp yapmak zorunda kaldım 🙁 zaten az kalabileceklerdi ve onlarla oturup sohbet edemediğim için bir yandan üzülüp bir yandan sinirlenerek yarım işlerimi tamamlamaya çalıştım. neyseki annem ve ablam da dünkü misafirlerimdendi. o sihirli “yardıma ihtiyacın var mı” repliğini sarfetmeleriyle onları mutfağa kapattım 😀 aslında misafire iş yaptırmak nefret ettiğim şeylerdendir ancak fazla kalamayacaklarından ve ben menümü mutlaka tamamlamak istediğimden yardım taleplerini geri çevirmedim. zira yemekler hazırdı dediğim bir iki şey hariç. ama işte ben mükemmeliyetçiyim ya abi! mutlaka kafamdaki herşey bitecek ve o masada olacak ya! zaten biraz boşversem daha kolayına kaçsam, daha yüzeysel olsam herşey daha güzel olacak -gerçi bu sefer de ben mutlu olmam ama!- ah şu mükemmeliyetçiliğim yok mu!

böreği ablama dizdirdim, köfteleri anneme kızarttırdım, ana yemeği de servis tabaklarına ablama dizdirdim ohh çok şükür tam istediğim gibi olmasa da kafamda oluşturduğum menüye ulaştım. öyleydi böyleydi akşamdan sabah yetiştiremeyeceğimi bildiğim için yaptığım elmalı kurabiye ve yuvarlak mozaik keki de yemek sonrası yaptığım bol tomurcuklu çayımla birlikte ikram ettim ve misafirlerimi yüzlerinde tebessüm ve memnuniyetle uğurladım.

sanırım sonraki yemek misafirlerim daha şanslı olacak çünkü zaman konusunda yaptığım yanlışları telafi edip daha profosyonel ağırlayacağım onları. bu sayede misafire iş yaptırmam ve onlar içerde sohbet ederken ben mutfakla uğraşmam. gördüğünüz gibi misafir konusuna ciddi önem veriyorum çünkü; “misafir evin bereketidir ve bin rahmetle gelir”, “misafir girmeyen eve melek girmez” “ancak şerli ve kötü kimseler misafir kabul etmez” (hadisi şerif) dinimiz misafire önem verir de ben vermez miyim şimdi?

yemek menüsünde neler vardı (sevgili tuğba’ya özendim :D)

tavuk suyuna sebzeli arpa şehriye çorbası
etli bezelye yemeği
tavuk baget kızartması
köfte kızartması
patates püresi
pilav
salata
peynirli börek

çay ikramı için

yuvarlak mozaik kek
elmalı kurabiye

netekim arkadaşlarımcım, migren ağrısı çekerken keyifli bir gün geçirmek ve yemek misafiri ağırlamak cidden yüksek oranda eziyetli ve külfetliymiş.

tesettür gelinliğim

tesettür gelinliğim

tesettür gelinliğimi diktirdiğim yeri merak eden çok oldu hemen söyleyeyim Kadıköy Birsen Moda evinde diktirdim tesettür gelinliğimi. İlk başta aklımda herhangi bir tasarım yoktu Birsen Özdemir hanımefendi ile birlikte aklımdakini kağıda döktük ve çizdiği tasarım aslında tamamen benim aklımda olan tasarımdı. Dilinizden ve ne istediğinizden şıp diye anlayan bir stilist olduğunu söylemeden geçemeyeceğim, ayrıca gerçekten çok güler yüzlü ve anlayışlıdır kendisi.

Yalnız Birsen moda evinin olumsuz kısmı “bence”; yoğun talep alan bir moda evi olduğundan araya sıkışma ihtimaliniz oluyor ve bu yüzden gelinlik şişirilebiliyor. Verilen sözleri de arada bir hatırlatsanız iyi olur çünkü yoğunluktan dolayı nikah tarihiniz bile unutulabiliyor. Mesela bana gelin başı için özel bir eşarp dikecekti ama hatırlatmadığım için gelinliği teslim almaya gittiğimde bu sözün yerine getirilmediğini gördüm, çünkü unutuldu hatırlatmadığım için. Sadece bir taç ve ekstradan bir duvak verdi bununla gelin başı yaptık bizde n’apalım 🙂

Gelinliğinizi diktirdiğiniz moda evinden sık prova randevusu isteyin ve uyanık olup gelinliğin beğenmediğiniz kısmına veya beğenmediğiniz kumaşına hemen müdahale edin derim. Son provada acele çıkmam gerekiyordu, çok fazla kontrol edemediğimden gelinliğimin eteğindeki tül katlar çok şişirilme olmuş mesela sonradan gördüm. Fotoğraflarda fark ettim ve çok üzüldüm. Birde şurda anlattığım olumsuz durumla karşılaştım tabi :/ Gelin başı için istediğim tafta kumaşını eşarp büyüklüğü yerine şal büyüklüğünde verdikleri için kuaförüm sıkıntılı anlar yaşatımıştı bana..

Ancak yine de güzel bir gelinlik oldu ve güler yüzlü çalışmalarından memnun kaldım. Birsen ve yardımcısı Zeynep hanımın ellerine sağlık diyorum.