Gece Gece Üzdüler Beni :(

Samimi diyebileceğim bir arkadaşımla MSN geyiği çeviriyoruz az önce. Kız 2 senedir beraber olduğu çocukla nişanlı 2 aydır ve bir kaç ay sonra da evlenecek. Nişanlandığı çocuğu çok seviyor çocukta kızın üzerine titriyor maşallah. Eee bunda üzülecek ne var di mi?

Ben bunu hep söylüyorum ama söyleyince yobaz oluyorum. Kardeşim bir erkekle bir kadının “kanki” ya da bir diğer deyişle “kanka” filan olmasının mümkünatı yok! Dedim ya daha önce; “yaklaşmayın kanki canavarı var” “erkeklerle kızlar arasındaki farklar ve acımasız gerçekler” diye…

Bu safoş arkadaşım modern (!) bir bayan olduğu için erkek arkadaşlarıyla nişanlısı kızmasına rağmen çetir çetir çetleşmeye devam etmiş ki bundan benim de haberim yoktu, zira arkadaşlarıma ahlak ve sadakat konusunda çok nutuk okurum böyle konularda. Yani bir kız nişanlıyken yabancı bir erkekle MSN’de her türlü geyik çevirmesini benim aklım hafsalam almıyor. Bunu evli bayanlar (erkekler demiyorum çünkü onların ne yaptığını bir kendileri bir Allah bilir :D) bile yapıyor. Ateşle oynadıklarının farkında değiller. Yok yani karşısındakinin gülüşüne, fiziğine olmadı ne bileyim bir hoşluğuna gönlü kaydı mı insanın, ne sadakat ne muhabbet kalır eşler arasında. Aklı fikri o olur, onu düşünür en özel ve mahrem anlarında bile. Bunu çok yakın tanıdıklarım arasında da üzüntüyle görmüş biriyim ne yazık ki.

Bu kızda da aynı bu dediğim durum olmuş. Bir kaç ay sonra senelerdir tanıdığı ve O’na deli gibi aşık bir adamla yuva kuracak olan kız, “nişanlı olduğunu bile bile” ona sırnaşıp gönlünü çalan bir don juan (ki don juan ismindeki dengesiz hakkında bir yazı yazacağım en kısa zamanda)  kılıklı ile kaçmış 🙁  Gerçekten üzüldüm çünkü çocuğu da tanıyorum ve o da benim arkadaşımdı eski işyerimden, darmadağın olmuştur eminim, kızı çok seviyordu.

Siz siz olun evli ya da nişanlıysanız “masum bir konuşma, masum bir buluşma” demeyin, karşı cinsle geyiği kesin. Sonuç ortada, yarım kalan acıtıcı hikayeler..

Klasik Türk Erkeğini İnceleyelim

Türkiye’de ve tüm dünyada çeşit çeşit farklı farklı erkek tipi görmek mümkün, ama bunlardan bir tanesi var ki; kafanızı nereye çevirseniz (10 erkekten 8′i denebilecek kadar fazla olan) “klasik türk erkeği” modelidir. Klasik türk erkeği de kendi içinde dallanır budaklanır, kimi full yobaz denen kesimdendir; karısının burnunun ucunu camdan göstermesine dahi izin vermez ama kendisinin yemediği halt yoktur ya da modern geçineni vardır; modernliği çıplak gezinmekten ve sokakta elin karısına kızına rahat rahat bakabilmekten ibaret görür  kendi karısına kzına bakıldığında ise kavga çıkartır filan, ancak bu adamlar ne kadar çeşitlenirse çeşitlensin klasik türk erkeği türünde değişmeyen ve ortak olan bir çok nokta vardır. Şöyle ki;

1. sevgilisi nette gezinemez ama kendisi pornografik dahil her tür siteye girmekte serbesttir -ama yine de bunu gizlice yapar yani bu durumda dürüst olmayan yalancı karakterli biridir-

2. sevgilisi nette entelektüel (bilgi edinmek) amaçla dahi olsa arkadaş edinemez ama kendisi alakasının olmadığı kadını kızı ff, twitter ya da benzer sosyal ortamlarda ekleyip profil resimlerine bakarak tatmin yaşamaya çalışır. bunu: “ama senin ff listende de karşı cins var ben de arkadaş edinirim” ile kapamaya çalışır, ancak; amacının basitliği ve tinsinti verici görüntüsü o kadar ortada ve açıktır ki bir türlü kapanamaz.

3. sevgilisi MSN’ine sadece maillerine bakmak ve zaman zaman kız arkadaşlarıyla dertleşmek amacıyla oturmaktadır, ancak; onun MSN anlayışı sadece a., s.k, g.t üzerine kurulu olduğundan MSN kurduğunda mutlaka 5-10 türk ve yabancı kızı listesine ekler. Entelektüel bir paylaşım amacı gütmediğinden tüm dikkatini web came yoğunlaştırır, çünkü; MSN demek onun için kızları webcamden izlemek ve kızlarla en seviyesizinden sohbet etmek demektir. MSN muhabbetlerini:  “senin de MSN’in var kimbilir listende kaç kişi vardır” cümlesiyle kapamaya çalışır ama bir üstteki madde kadar açık bir mesele olduğundan bu mesele de ömür boyu kapanmaz.

4. sevgilisi sosyal mesajlaşma platformlarının bütün adreslerini ve nette kullandığı tüm nickleri bu klasik türk erkeğine vermiştir dolayısıyla gizli saklı bir iş çevirme gibi bir durumu yoktur, çünkü; dürüsttür, ancak; arkadaş dürüst ve doğrucuların kralı olduğunu zannetmesine rağmen gizli kapaklı bir çok iş çevirir ve sonra sevgilisinin sosyal mesajlaşma platformlarındaki sanal erkek arkadaşlarına takar.

5. sevgilisi bir sosyal mesajlaşma ve bilgi paylaşımı platformunda (mesela friendfeed’de) listesine özenle seçtiği bir kaç kişiyi profil resminin ne kadar yakışıklı ya da seksi olduğuna bakmadan (aksine kendini ön plana çıkartan egotik ve kendini seks ilahi gibi göstermeye çalışan hasta beyinli kişilerden hararetle kaçarak) eklese dahi klasik türk erkeği bunu yine de hoşgörmez, çünkü; kadın erkek ilişkileri hakkında kafası o kadar p.ç olmuştur ki; bir karşı cinsin listeye sadece flört ya da s.ks yapma isteği amaçlı eklenebileceğini düşünür. Böyle düşündüğü için de kendisinin eline sosyal mesajlaşma sitelerine girme fırsatı geçtiğinde profil resmine nerde en güzel ve seksi kız resmi koyanlar var, hemen onları ekler, ya da o tipler kendisini eklediğinde içinin yağları erir ve hemen arkadaş olmayı kabul eder. Üstelik bu kişiler tek bir kelime dahi konuşmayacağı sadece fotoğraflarından “faydalanacağı” ukraynalı, asyalı, amerikalı vs. kızlar olsa bile.. İşte onun sosyallik anlayışı bu olduğundan ve sosyal mesajlaşma platformlarının aktüalite ve entelektüel bilgi transferi amacıyla kullanılabileceğini kafası almadığından maalesef bununla sınırlı kalmakta ve kendini kadın kız konusu haricinde geliştirememektedir. Nokta!

Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farklar ve Acımasız “Gerçekler” :))

Bugün friendfeed’imde ne zamandır varlığını hissettiğim ama dillendiremediğim “bana göre” çok doğru ve gerçek olan düşüncenin, bir bilim adamı -nörolog-psikiyatrist, psikolog- tarafından kelimelere dökülmüş halini paylaştım. (edit: friendfeed hesabımı kapattım) Kadınların bir çoğu gururuna yedirememiş olmalı ki pek kabullenemediler :D Cümle Freud’a ait bir teori:

Hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez. (Freud)

Eee zamanında boşuna mı dedik yaklaşmayın kanki canavarı var diye :))