6 Ramazan 1429.. 27'ye ilk adım Sultanahmet, Ayasofya civarlarında..

Hicri olarak 27 yaşıma adım attığım gün.. Sultanahmet’e gidip komşularına da bir selam vermeden çıkmak olmazdı elbette.  Ayasofya, Yerabatan sarnıcı, Gülhane.. Ayasofya yine pek hüzünlü geldi gözüme. Karşı komşusu Sultanahmet’te insanlar 5 vakit namaz kılıp, kuranlar okurken onun içerisinde ise Allah’ın adının pek de anılmadığı bir ortam vardı çünkü.. Hangi mekan istemezdi ki O’nun isminin zikredildiği bir mekan olma şerefini? Üstelik bu mekan Ayasofya gibi Fatih’in İstanbul’u fetheder fethetmez Cami’ye dönüştürdüğü ve namazını kıldığı mekansa..

Aylar yıllar geçti, hala ağlarsın
Artık yaşlarını sil ayasofya.
O mahzun halinle yürek dağlarsın
Fethin sembolüsün bil ayasofya.

Biliriz yaranı derindir, derin
Bakarsın bizlere mahzun ve serin
Gönüllerde yine aynıdır yerin
Olmasın yaşların nil ayasofya.

İsteriz müminler sende cem olsun
Haktan hakikattan her gün dem olsun
Kuduz köpeklere varsın yem olsun
Sana uzatılan dil ayasofya.

Fatih’in vakfını tutarız müze
Torunuyuz deyip çıkarız düze ,
Gün gelip bu hesap sorulur bize
Görecek göz neden mil ayasofya.

Gaflet uykusundan millet uyansın
Hakk’ın boyasıyla yine boyansın
Zalimlere değil Hakka dayansın
O zaman düşmanlar çil ayasofya

Değişmez ölçüyü millet taşırdı
Temel taşlarını küffara aşırdı
Bir sam yeli esti yolu şaşırdı
Karıncayı sandı fil ayasofya.

Necip Fazıl Kısakürek

Saat 12’de başlayan turumuz akşam 10’a doğru son buldu. Ve hala gezilmedik bir sürü yer vardı 😀 Benim adıma saat 12’den (ki evden çıktığımda 10 idi) iftara kadar güneş altında olmak facia bir durumdu diyebilirim ühüühü Çoooooook susadım yahu! Hayatımda bu kadar susadığımı hatırlamıyorum. Hele oruç tutmayıp, tutmadıkları gibi bir de cami içine kadar (!) elinde su şişeleri ile girebilen rahat insanlar da çevrede bol olunca bu ihtiyaç ikiye katlandı haliyle. Su şişelerini lıkır lıkır kafaya diktiklerini gördükçe o şişeleri kafalarında paralayasım geldi ne yalan söylim kızdım  Kim oruç tutar, kim tutmaz mesele o değil, beni de bağlamaz zaten. Asıl mesele “saygı”. Oruç tutmuyorsunuz madem bari oruç tutanlara saygılı olun. Halkın çoğunun müslüman olduğu bir ülkede yaşıyorsanız, resmi dine de azıcık saygı duyun, ayıptır. Turistlere lafım yok tabi onlar zaten gavur hahayyt Benim lafım “müslümanım” diyen şahsiyetlere.

Öğlen ve ikindiyi Sultanahmet camiinde kıldık. Ama ben kıldığım namazdan pek bir şey anlamadım açıkçası :/ Çünkü namaz kılarken resimlerim çekildi bir kaç turist tarafından :pPp yahu camii mi müze mi anlamak güç artık. Üstelik abdestsiz girenler mi dersiniz, yarı çıplak vücutla camiye girmek isteyenlere kapıda örtü veren görevliye çemkiren kadınlar mı (hatta bi tanesi kapıdaki görevli mini eteğini örtmesi için örtü verdiğinde bağırdı çağırdı sonunda örtüyü aldı ama camiye girince örtüyü çantasına koydu o mini mini eteği ve çıplak bacakları ile camide gezdi :lol: hey Allah’ım yaaa güler misin ağlar mısın yani.. İnanışı ne olursa olsun, medeni olan insan her mekanda adabına uygun davranandır.) Cami olmaktan çıkmış sanki Sultanahmet.. Rahatsız edici buldum bu manzarayı. Ve doğal olarak namaza kendimi veremedim orda. Böylesi kutsal bir mekanda böyle tatsız bir havanın zuhur etmesi ne acı..

Çektiğim yüzlerce fotoğraftan bir kaçı.

Bir de müze kart olayı varki evlere şenlik. Müze kartı alanlar, bir yıl boyunca hem Ayasofya’ya hem de belirlenen bir sürü müzeye beleş giriş yapabiliyorlar. 20 ytl’ye bir yıl boyunca müze gezisi.  Ayasofya’ya tek bir giriş biletinin 20 ytl (öğretmen ve öğrencilere 10 ytl) olduğu düşünülürse, müze kart ile bir sene boyunca beleş müze gezmek baya baya ekonomik, hatta Turkish kebap 😉