Düşünmek Güzeldir, Öğüt Almaksa Daha da Güzel..

Komik be hakikaten.. İnsan Gâfil insan ne âciz, ne komik bir varlık. Düşününce daha iyi anlıyorum.

Komiktir, 10 dakika ALLAH’ı anmayı çok bulduğumuz fakat bir buçuk saatlik film veya futbol maçı bizim için su gibi akıp gider..

Komiktir, gazetede okuduğumuz herşeye şüphesiz inanmamız, ama Kur-an’ı Kerim’de yazan ALLAH (CC) ‘ın kelimelerini gerçeklerle denetleriz..

Komiktir, her zaman modayı takip etmek istememiz, ama Peygamber efendimiz Muhammed (SAV) ‘in örnek alınacak tarzını bırakırız..

Komiktir, bir saatimizi camiide geçirirken saniyeleri saymamız, ama televizyon izlediğimizde bu bir saat bizim icin hiçte uzun değildir..

Komiktir, dua ettiğimizde ALLAH (CC) ‘a soracak/isteyecek birşey bulamamamız, ama arkadaşlarla önemsiz malayani ve boş boş konuşurken söyleyecek çok şey buluruz..

Komiktir, Kur-an’ı Kerim’de bir sureyi okumayı nekadar zor bulmamız, ama 200 sayfalık bir roman bizim için hiç problem değildir..

Komiktir, bir konserde her zaman ön sıralara geçmek istememiz, fakat camiide, bitince hemen gidelim diye, arka sırada oturmayı tercih ederiz..

Komiktir, bir ayeti ögrenmeyi çok zor bulduğumuz, fakat TOP40 şarkıları çoğunlukla hemen aklımızdan biliriz..

Not: yazı alıntıdır.

Cumartesi Gecesi Ateşinde Ufo Görmek

İlgi çekici, karışık ama doğruluk payı yüksek bir başlık oldu, kabul 😛

Evet cumartesi gecesi çok ateşliydi, Bolu’dan İsmail amcanın yerinden dönerken 5 tl.lik yeşil tabelalı “paralı yol” ücretini ödememek adına Utah ya da ne bileyim Teksas City’nin en ilkel ve yamyam insanlarının yerleşim bölgeleri tadındaki yoldan gidip, sapacağımız yolu kaçırıp eteklerimiz tutuşunca ateşlendik haliyle.

Cumartesi günü akşam canımız biraz gezmek istedi Bolu’ya gittik yine bizim İsmail babanın yerine. Yalnız giderken garip bir olay yaşadık anlatmadan geçersem gecenin en heyecanlı kısmını atlamış olurum.

(Gören yine benim radar gözlü aşkımdı) Havada ışıklı bir şey gördüm diyor, ben tabi işin gırgırındayım aşkıma ufo gören masum köylü benzetmeleri filan yapıyorum. Ben aşkıma: hani şu uçaklar helikopterler filan çarpmasın diye antenlerin, direklerin ya da işte binaların üzerlerine konulan ışıklardandır filan diyorum ama o da ne? Biz gittikçe o da peşimizden geliyor, geride kalmıyor yani hani Aydede siz ilerleseniz de yanınızdadır ya, bu da öyle..

Derken biz yok canım cıx cıx filan diyoruz, uzaylı diye bir şey yok ya hani.. Ben direk diyorum, aşkım o tarafta binalar filan var galiba ışık ordan geliyor diyor ama o ışıklı cismin hizasında yıldızlar parlıyor.. Yani yıldız hizasında yerleşim yeri görsem inanıcam o kadar aptallaştım ki o an.. Arabayı durdurup bir süre izledik hala oradaydı ve biz ilerledikçe Güneş gibi, Ay gibi bizi takip etmeye devam etti.. Yıldızların hizasından ve 3-4 farklı renkte yıldızlardan çok daha belirgin ve büyük duran bu cisim.. Uçak ya da jet demeyin, uçak olsa yerinde durmaz ve bir kaç ışığı yanıp sönerdi, bu cismin ışıkları sabitti.. Sıkı durun: ve cisim hareketlendi, normalde bizimle beraber seyrederken bizi geçti (öyle ki; başımızı yana çevirip bakıyorduk ön camdan görebilir olduk) sonrada birden bire kayboldu ardında beyaz bir ışık bırakarak! Anlattıklarımın tümü gerçek, asla şaka değil.

Arkadaşlar size çok ciddi ve inanarak söylüyorum ki (doğrusunu elbette yalnızca Allah bilebilir) orada gördüğümüz bizim bilmediğimiz ve daha önce hiç görmediğimiz birşeydi. Uzun süredir hiç bu kadar fazla heyacanlandığımı ve çığlık attığımı hatırlamıyorum. Aşkım da garibim dondu kaldı, tepki bile veremedi heyecanından. Tamam bu heyecan ikimizin de hoşuna gitti ama bir yandan da korktuk yani hafiften Ne de olsa ne idüğü belirsiz bir cisim ne olacağı belli mi olur di mi..

İnsanlar hakkında tefekkür ettik ikimizde ister istemez.. Herşeyi bildiğini sanan, burnu havada dolaşan kibirli ve mağrur insancıklar acaba Allah’ın bildiğinin ne kadarını biliyor, Allah bu kadar merhametli ve Kur’an-ı Kerim’de yaptıklarına (yarattıklarına) “BEN yaptım” yerine “BİZ yaptık” diyecek kadar tevazu sahibiyken onlara ne oluyor da bu kadar gaddar, acımasız ve kendini beğenmiş olabiliyorlar? İnsan gerçekten çok çok çok aciz, hele böylesi insanlar acınası zavallılıktalar ama ne yazık ki onlar kendileri hakkında “tam tersini” düşünüyorlar..

Ufo olayı da böylece son buldu, huşuu içerisinde İsmail amcanın yerine vardık Ben bir yandan bir kaç yıl önce rüyamda gördüğüm ufoyu anlatıyorum aşkıma filan.. Gece 12 gibi ordaydık 1 saat kadar takıldık sonra döndük İstanbul’a. Tabi dönüşte başta anlattığım olayı yaşadık, yani 5 liralık paralı yola girmemek için verdiğimiz mücadelenin sonunda sanırım bi 30 liralık fazla mazot yakmış olduk Ama olsun heyecanlıydı, hiç bilmediğimiz yollardan sadece tabelaları takip ederek yolu bulmuş olmamızın vermiş olduğu mutluluk da görülmeye değerdi Ay yazıııııkkk

Vişne Ağacının Blogu

Blog Adı: Vişne Ağacı’nın Bloğu

Blog Konusu: Kişisel, günlük, okul hayatı, üniversite hayatı, öğrencilik, fotoğraf, resim, hayvanlar alemi, veterinerlik fakültesi, kitap tanıtımı ve kritikleri, hikayeler, edebiyat.

Şahsi Fikrim: Sevdiğim, saydığım uzunca bir süredir eklediği an okuduğum yazılara sahip olan inek olduğunu söyleyen zeki ve başarılı bir kız Vişne Ağacı. Zaman zaman şöyle resimler çiziyor, böyle fotoğraflar çekiyor ve yayınlıyor. Hayvanları çok seviyor ve evcil hayvanların oyuncak gibi görülmemesi gerektiğini savunuyor. Bu konuda kendisini çılgınca ayakta alkışlıyorum çünkü yazdıklarına deliler gibi ben de katılıyorum.

Veterinerlik fakültesi öğrencisi olan Vişne, zaman zaman okuldan karelerle bize oranın nasıl bir yer olduğunu da gösteriyor merakımızı gideriyor sağolsun 🙂

Kendi kaleminden:

Bu blog yazarın keyfine ve vaktine göre kırk yılın bir başı güncellenir ve
içeriği +18 ögeler içermez! Arada şiddet içerebilir ona garanti veremem…

Not: Pervane ve San bayılır bu blog’a adım gibi eminim Karakter olarak benzetiyorum çünkü üçünü birbirine.