Sarıyer Hamidiye Etfal Kadın Doğum Bölümü Yorumlarım

İlk iki kızımı özel hastanelerde dünyaya getirdikten sonra -çok şükür pandemi zımbırtısı başlamadan birkaç ay önce…- üçüncü kızımı Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Bölümü’nde doğurduğumu yazmıştım. Çocuk okula başlamadan önce bu yeni sayılan hastane hakkındaki deneyim ve yorumlarımı da artık blog’uma yazayım dedim 😀 Önceden sözüm vardı unutmadım ve prensesimin 2 yaş doğum gününü kutladıktan 2 gün sonra yazıyorum 😛

MaşaAllah
(alıntı bebektir)

Özel hastane takıntınız ve önyargılarınız yoksa bu hastaneyi bir araştırın derim. Çünkü mahalle arası özellerde doğurulmasındansa burası çok daha kaliteli. Sık sık siz ve bebeğiniz takip ediliyorsunuz, hem doktor arkadaşlar hem hemşireler başınızda dönüyor. Onun dışında temizlik ve odalar misal bir Universal Hospital, Acıbadem Hastanesi ya da Medipol Mega kalitesinde olmayabilir, lakin gayet iş görür diğer devlet hastaneleriyle kıyaslayınca özel hastane seviyesinde denebilir..

SARIYER ETFAL KADIN DOĞUM BÖLÜMÜ SERVİSİ GÜZEL Mİ? GÜVENLİ Mİ?

Riskli ve ikiz-üçüz-beşiz vs. doğumlarda anne yavrusuyla tek kişilik odada kalabiliyor. İsterse eşi de ona refakat edebiliyor (du birkaç sene önce ama halen olur mu bilmiyorum) bu tek kişilik odalarda. Ancak ben normal olduğum için beni iki kişilik odaya aldılar. Oda arkadaşınız kurallara uyan biriyse çok medeni ve huzurlu bir biçimde 2 günü burada geçirebilirsiniz. Ancak kuralları takmayan babası, eşi vs. akrabası sürekli odaya girip çıkıyor ve hastane güvenliği bu katta pek de aktif değilse iş kötü. Aynen benim yaşadığım gibi :/ Baş hemşireye konuyu söylemesem adamı uyaracakları da yoktu. “Bu katta güvenlik yok, başımıza iş alıyoruz birini uyarınca” dedi kızcağız (oldukça genç ama deneyimli bir hemşireydi) Sağlık çalışanlarına saldıran şehir eşkıyalarını düşününce kıza da hak vermedim değil. Ama adam yüzünden doktorun tavsiye ettiği yataktan kalk sık sık yürü talimatını yapamadığımı anlayınca 2.kez çağırdım onun duyacağı şekilde şikayette bulundum neyse ki fazla odun değilmiş, kalktı gitti bir daha da ziyaretçi saati dışında içeriye girmedi sağolsun..

Anneciğim refakatçi kalmıştı sağ olsun bebişimi hep o bebek odasına götürdü getirdi Allah ondan razı olsun canım annem.. Annelerin kıymetini bilmek lazım onlar en kıymetli hazinelerimiz.. Eşim de sağ olsun annesinin yaptığı kompostoları taşıdı bana evden, çok sevdiğim için ve bebeğimi emziriyorum sütümü arttırabileyim diye.. Onun da emekleri büyük.

Sarıyer doğum hastanesi arayanlar bence bu yazımı okusunlar.. Onlar için kaynak niteliğinde olabilir.. Sarıyer kadın doğum hastanesi arıyorum diyenler hele de ekonomi yapmak istiyorsa bence Avrupa yakasının şuan belki de en iyi kadın doğum hastanesi olan Hamidiye Etfal’i araştırmalı.. Çünkü belki de en iyi doğum hastanesi (İstanbul Avrupa yakasında) bu hasta hane.. Doğum için en iyi hastane İstanbul şehri içerisinde diyebilirim..

SARIYER ETFAL KADIN DOĞUM BÖLÜMÜ SERVİSİNDE TEMİZLİK NASIL?

Benim kaldığım 2 tam günlük süre içerisinde çarşaf değiştirmeye de tuvalet yıkamaya da 1 Allah’ın kulu gelmedi. Çarşafları biz attık kapı önündeki kirli arabalarına ve yenilerini istedik alıp kendimiz serdik 🙂 Özeller farklı sanmayın, Gültepe Avicenna hastanesinde de çarşaf değişimi hiç olmamıştı.. (Ancak WC sürekli yıkanıp temizlenmişti.) Bağcılar Medipol Mega hastanesi ise temizlik konusunda deneyim yaşadığım en iyi odası olan hastane idi. Orda bebeği de hemşireler gelip alıyor aşı, yıkama, test vs. konular için bebek odasına götürüp getiriyordu.. Ama ha genel anlamda PİS değildi. Gayet temizken yatırdılar beni odaya, temiz çarşaf var mıydı vardı aldık serdik incilerimiz döküldü mü dökülmedi, gerisi teferruat, sonuçta padişah kızı değiliz idare ettik yani 😛 WC’lerin yıkanması olayına takık kaldım ama girip çıktıkça ben biraz hamle yaptım o ağrılı kanamalı halimle 😀 Ay Başak, yükselen Başak malum pis ortamlar bana ters abicim.. Rahat şey yapamam pis bir tuvalette :S

Hangi hastanede doğum yapmalıyım? sorusu özellikle ilk defa anne olacak kadınların özenle araştırdığı konulardan biridir.. Ben de Sarıyer Hamidiye Etfalde doğum yapanlardan biri olarak özellikle yeni annelere yardımcı olmaya çalışacağım bu yazımda..

Doğum için belki de “en iyi” devlet hastanesi demiştim.. Devlet hastanesinde sezeryan doğum yapanlardan biri olarak ameliyathanede erkek kadın karışık her devlet hastanesinde ve özel hastanelerin ameliyathanelerinde olduğu gibi.. Bu konuya önem veriyorsanız maalesef her yerde erkekler karşınıza çıkıyor sezeryan doğum yaptırıyorsanız.. Normal doğumda ilk kızımı doğurduğum Medipol Mega Hastanesi normal doğum bölümünde erkek yoktu. Ancak ameliyathanesinde yine erkekler vardı. Yani erkekler her yerde :/

Sarıyer Hamidiye Etfalde doğum yapanlardan biriyseniz lütfen sizler de görüş, öneri ve şikayetlerinizi yorum kısmından araştırma yapan kişilerle paylaşıp hem onları hem de bizleri aydınlatın. Güncel bilgileri herkes öğrensin. Teşekkürler şimdiden, değerli yorumlarınız için.

NOT: Konuyla alakalı değil ama, daha önce ortancam da Sarıyer Hamidiye Etfal Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü‘nde 1 hafta serviste yatmıştı. O konudaki yazımı da okuyabilirsiniz ilgilenirseniz.

medipol mega hastanesi yorumlarım

bağcılar medipol üniversite hastanesi –medipol mega hastanesi- kadın doğum bölümüne yaklaşık 6 hafta kadar devam ettim. doçent doktor suna özdemir’i seçmiştim ilk randevumu alırken, iyi ki de onu seçmişim. çok ama çok memnun kaldım kendisinden. neden derseniz benim gibi “pimpirikli, endişeli ve gergin” bir anne adayını dahi rahatlatabilecek kadar detaylı bilgi veren, açıklayıcı konuşan, soru sorduğunuzda mutlaka cevaplayan iletişimi güzel bir doktor. ki iletişim benim için gerçekten çok çok önemli, özellikle böyle önemli durumlarda. aklımda soru işaretleri bırakıldığında  morali bozulan, karamsarlığa kapılan biriyim bu yüzden biriyle konuşurken sorduğum sorulara eksiksiz ve kaçamak olmayan cevaplar almak isterim. bu isteğimi tam anlamıyla karşıladım seçtiğim hastane ve seçtiğim doktorla. ayrıca çok yumuşak ve esprili bir üslupla konuşan bir insan olması da cabası. bu da ayrı bir rahatlatıcı unsur oldu.

medipol mega hastanesi hakkındaki diğer yazım için lütfen tıklayın

burda anlattığım gibi normal doğuma uygun olduğum için normal doğum niyetiyle yattığım hastaneden sezeryan olarak çıktım. doktorum son dakikaya kadar suni sancı deneme taraftarıydı, normal doğumdan yana olduğu için. eğer %20-%30 başarılı olabileceğini öngördüğü suni sancı tutmazsa sezeryan olursun dedi. (eşimin ve benim sezeryanı son seçenek olarak gördüğümüzü biliyordu) kısacası sezeryanı suni sancının benim üzerimde başarı şansı çok düşük olduğundan boş yere acı çekme riskimin çok olduğundan, o değil, ben istedim. hastane ve doktorlar normal doğum yanlısı bunu özellikle eklemek istiyorum.

gelelim ameliyathaneye. doğumhanelerde çalışanlar hep kadın ancak ameliyathanede erkek çalışanlar da var.. bunu bilmiyordum biraz tedirginlik yaşadım bu yüzden.. yani bağcılar medipolde sezeryan olacaksanız hanımlar bunu göz önünde bulundurmalısınız.. kapıda erkek bir doktor karşıladı ben ve eşimi.. ameliyatımda öğrenci olduğunu zannettiğim bi çocuk vardı. sanırım ben kesilip biçilirken o da izledi. sanırım diyorum çünkü benim karnımdan yukarısında örtü vardı ve doğal olarak aşağıda olup bitenlerden haberim yoktu :p

spinal anestezi taraftarı bir hastane. anestezi uzmanı Pelin çok cici biri. bu arada Pelin’cim plesanta ve diğer gaydırıgubbaklar içimden temizlenirken karnıma bastırıldığında elini sıktığım ve tırnakladığım için affet olur mu  niohoho kızımın göbek adını Pelin koydu kendisi bu arada ehemöhöm spinal anestezi süper bir olay. sezeryanda kesinlikle tavsiye ederim (lokal anestezi probleminiz yoksa) sadece bacaklar ve karın uyuşuyor. birkaç saat içinde de uyuşukluk geçiyor. akşama ayağa kalkıyorsunuz şakşuk en güzel tarafı da bebeğinizi yanınıza getirir getirmez hemen emzirebilmeniz. genel anestezide uyanmak 2-3 saati bulabiliyor bu yüzden bebek aç kalıyor, anne sütünü ilk yarım saatte vermek önemli. gerçi ben ilk yarım saatte dikiliyordum :/ bu yüzden ilk yarım saatte değil ama bebeğim doğduktan 1 saat sonra filan emzirdim. anne bebek dostu bir hastane olduğundan bebeği temizler temizlemez annenin yanına getiriyorlar ve geceleri bebeğiniz yanınızda kalıyor. sadece yıkama yağlama, aşı ve bunun gibi durumlar nedeniyle birbirinden ilgili hemşire ve ebeler yanınızdan kısa süreliğine ayırıyor, o kadar.

medipol mega hastanesi hakkındaki diğer yazım için lütfen tıklayın

medipol mega hastanesi 4. kat kadın doğum bölümündeki hemşire ve ebeler çok çok ilgili. ne sorsanız hemen cevaplıyorlar, ne isteseniz hemen yapmaya gayret ediyorlar. biri gidip biri geliyor odanıza sizinle ve bebeğinizle ilgilenmek için. gece nöbetçi olan kadın doğum doktorları da çok ilgililer. doktorundan, temizlik personeline kadar çalışanları sevdim.

medipol hastanesi 2012 doğum fiyatlarını buraya yazmıştım. fiyatlar “şimdilik” çok ucuz. şimdilik olduğunu nerden biliyorsun derseniz fiyatlandırma bölümünden gökçe hn. ve volkan bey söylemişti. bu hastane oldukça lüks, temiz ve donanımlı bir hastane. eminim hastane oturmaya başladıkça fiyatları yükselecektir. muadil hastanelerde fiyatlar çok çok daha yüksek, buna emin olabilirsiniz.

10.08.2012

canım yavrumu sonunda kucağıma aldığım tarih.. mis gibi cennet kokusunu içime doya doya çektiğim, böyle bir mutluluğu daha önce kimsenin yaşatamadığı; emsalsiz, ulaşılamaz ve o mucizevi an’ı yaşadığım hayatımın en güzel günü..

onu bana ilk gösterdiklerinde.. o pamuk şekeri gibi pespembe ve pürüzsüz tene dokunduğum anda gözlerimden süzülen yaşlara engel olamadım. Rabbime sonsuz şükürler olsun ki böyle bir mutluluğu bana yaşattı..

bağcılar medipol mega hastanesihastahaneden (medipol mega hastanesi) geleli ilk kez laptopumla baş başa kalabiliyorum diyebilirim. ne demek istediğimi yenidoğmuş bebeği olan hanımlar çok iyi anlayacaktır 🙂 yoğunluğa ve lohusalık sürecindeki aşırı duygusallığıma alışmaya çalışıyorum. lohusalık inanılmaz duygusal ve hassas, romantik yapıyor insanı. hamileyken de böyle oluyor diyorlardı ama ben hamileyken bu kadar hassas olduğumu hatırlamıyorum. biraz artan bir duygusallık söz konusu olmuştu ama lohusalığımdaki kadar değil. daha fazla sevgiye, ilgiye ve tabiki ev işlerinde yardıma muhtaç olduğum bir zamandayım..

lohusalık şahsım adına iyi geçiyor ancak iştahım moral bozukluğu yüzünden kesik. sıvı gıdalar tüketebiliyorum, bir dilim ekmek pide vs dahi kolayca yiyemiyorum. daha şimdiden 10 kg verdim. hamile kaldığımda 52 idim, doğuma da 69 ile girmiştim.. ben 60 kalsam diye hayal ederken böyle giderse 52nin de altına düşerim 🙁 iyileşme sürecimin hızlı ilerlediğini düşünüyorum yine de. iyileşme diyorum çünkü ameliyat geçirdim 🙁 normal doğum yapma kriterleri oluşmadı. 42.haftayı 42+ günlere taşımak da riskli olacaktı.

doktorum Suna Özdemir beni ameliyattan bir gün önce gözetim altına aldı ayın 9’unda. o gün biraz doğum sancım gelmişti, belki sancılar düzene girer de hemen suni sancı ile süreci hızlandırıp bebeği doğurturuz diye. ama ne yazık ki o sancılar da bir önceki 4-5 sancı gibi düzensiz sancılardan çıktı. sabah odama girip “hadi çilekli seni alıyoruz suni sancı için” demesin mi? ben daha önce suni sancının hangi şartlarda uygulanmasının sağlıklı olacağını araştıran araştırmacı blogcu bir anne adayı olarak “suni sancı için yeterli açılmam yok sanırım” dedim. elle muayene istedim tekrardan. açılma nerdeyse yoktu. doktor yine de normal doğum için suni sancı vermekte ısrar etti. “tamam ama şu durumda suni sancı verilirse normal doğumun başarı şansı yüzde kaç?” dedim. en fazla %30 demesin mi? yani suni sancı için deneme tahtası görevi üstlenmem, gerekirse epizyotomi kesiklerini ardı arkasına yaptırmam ve bebeğin beklenenden iri ya da ilerlemeyen bir bebek olması durumunda sezeryana alınmam gerekiyordu. anneler önceden sezer derler, özellikle de hamile anne adaylarının sezgisi kuvvetli olurmuş. doktor hep 4 kilodan az olacak dedi. sezeryan sonrası bana dediği “yaparken çekincelerim vardı keyfi mi oldu acaba sezeryan diye ama iyiki de sezeryan oldun bu bebeği suni sancıyla doğuramazdın” böyle demesinin nedeni bebek normalden biraz iri, omuzları ve baş çapı da diğer yenidoğan bebeklere göre geniş..

bir ay önce sezeryan ameliyatıyla doğum yapacağımı bilsem oturup ağlardım. ama şartlar normal doğumu kısıtlayınca, hem kendim hem de bebeğim adına maceraya atılmanın da hiçbir anlamı yoktu. bebeğim adına diyorum çünkü eğer açılmayan ve suni sancının da %30 ihtimal açabileceği doğum kanalında sıkışma riski mevcuttu. böyle bir durumda artık sezeryan da olmuyormuş. direkt vakum! ki vakum benim en çok korktuğum durumdu doğumda. bebek adına ölümcül bir risk.. kendim adına da burda da değindiğim gibi boş yere bir ton “epizyotomi kesiği” ve sonrası sezeryan.. (bu hikayeyi çok duydum da daha önce..) bütün bu risklerden ve çekincelerimden dolayı sezeryan istediğim için çok memnunum. spinal ile sezeryan oldum ve bir günde ayağa kalktım. iki üç gün içinde de normal hayatıma geri döndüm. tabi insan ameliyat oluyor ne de olsa. bu nedenle tam olarak dikişlerim iyileşmeden çok fazla aksiyon da yaşamamaya gayret ediyorum.

yazılacak çok şey var ve paylaşılacak çok fazla duygu.. ancak yeni anne olmuş bir çilekliden blog’una çok fazla vakit ayırmasını artık beklememelisiniz 🙂

not: en kısa zamanda bağcılar medipol mega üniversite hastanesi yorumlarımı sizinle paylaşacağım.