belediye otobüslerine karşılıklı koltuk koymanın mantığı nedir?

belediye otobüslerine karşılıklı koltuk koymanın mantığı nedirbelediye otobüslerine karşılıklı koltuk koymanın mantığı nedir? evet tam olarak bunu çözemedim. bir kere otobüslerde bu şekilde karşılıklı koltuklara oturunca insan tersinden yolculuk etmek zorunda kalıyor ve başı dönüyor ya da midesi bulanıyor, en kötüsü bu. ikinci kötü şey de en ufak bir frende sağa sola savrulup karşınızda oturan kişiye doğru kaymanız, ki; bu eğer karşınızdaki insan eşiniz, dostunuz ya da anne/babanız değilse iğrenç oluyor bana göre.. tutunabileceğiniz yer sadece koltuğunuzun yan kısmı dolayısıyla.. ayaklarınızı uzatamamanız da cabası..

acıklı olan kısmı ise, müslüman bir ülke denmesine rağmen bu şekilde koltuklarda oturan bazı beylerin (bazen bayanların!) karşı cinslerine terbiyesiz terbiyesiz dakika başı bakması, hatta göz süzmesi! ha, bu beni rahatsız ediyor ama bir başka bayanı rahatsız etmeyebilir, o ayrı konu. konu burda şu; hani müslüman ülkeydi burası? ve hani bizler müslümandık? öyleyse neden sen karşındaki namahreme (HARAMA) bu kadar rahat bakabiliyorsun? hatta parmağında alyans olmasına rağmen bunu bu kadar ARSIZCA yapabiliyorsun? üzgünüm ama sen bunu yaparsan, birileri de senin karına, kızına aynısını yapar. Bu konuda iman sahipleri için bir hadisi şerif: Erkekler, iffetsiz [ya’ni namussuz] olursa, karıları, kızları da kötü yola düşebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Siz iffetli olursanız, kadınlarınız da iffetli olur.”

Konuyla ilgili hadis-i şerifler:

Yabancı kadınlara bakmak gözü zayıflatır, kalbi karartır. Kur’ân-ı kerimde mealen buyurulduki:

“Ey Resulüm, mü’minlere söyle, harama bakmasınlar ve avret yerlerini haramdan korusunlar! Müslüman kadınlar da ziynetlerini göstermesinler, başörtülerini yakalarına kadar örtsünler!” (Nur 31)

Peygamber efendimiz de “göz zinası” hakkında buyuruyor ki:

“Azab-ı ilahiden korkarak, başını yabancı kadından çevirene, Allahü teâlâ ibadetin tadını duyurur.

“Harama bakmayan gözler, Cehennem ateşi görmez.”

“Kadına, şehvetle bakanın, gözlerine erimiş kurşun dökülüp, Cehenneme atılır.”

“Komşu kadına, arkadaş hanımına şehvet ile bakmak, yabancı kadına bakmaktan on kat daha günahtır. Evli kadınlara bakmak, kızlara bakmaktan bin kat daha günahtır. Zina günahları da böyledir.”

“Avret yerini açana, başkasının avret yerine bakana Allah lanet etsin!”

“Kadının yüzünden ve iki eli ayasından başka bütün bedeni avrettir.”

Sadece bakmanın cezası budur. Dokunmanın veya zinanın zararı ve cezası daha büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Yemin ederim ki, birinin başına demir çivi sokulması, yabancı bir kadına dokunmasından daha hafiftir.”

“Allah indinde zinadan büyük günah yoktur.”

“Ey gençler, namusunuzu koruyun, zina etmeyin! İyi bilin ki, namusunu koruyana Cennet vardır.”

“Onun bunun karısını, kızını ayartan bizden değildir.”

“Zina eden, aynı şeye maruz kalır.”

Kadınlar zaruret olmadıkça namahrem erkeklerle konuşamaz. Hadis-i şerifte buyurulduki:

“Ey kadınlar, ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun, mahreminiz olmayanlarla konuşmayın!”

evet biliyorum, karşılıklı koltukları takanlar “insanlar sosyalleşsin, yollar sıkıcı olmaktan çıksın” diyerek bunu takıyor, ancak; zoraki konuşmalar dışında çok az bir kesim bu koltuklarda sosyalleşebiliyor! otobüse binenlerin çoğunun yorgun ya da yolculuk stresi yaşayan kişiler olduğunu düşünürsek, zaten hiç kimse otobüse sosyalleşmek için binmiyor!

sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki; otobüslere konan şu karşılıklı koltuklar acilen değiştirilmeli. kimse bu durumdan hoşnut değil, bilesiniz!

not: yukarıdaki hadisleri okuyup da gerici yaftası yapıştıranlar kafirden başka birşey değildir, bunu bilmeliler. kim bir hadisi ya da ayeti reddederse o kafirdir. bu nedenle yapmıyor, ya da yapmak istemiyorsanız dahi, bu İslam gerçeklerini inkar etmeyin.

Rezidansı yapan ile içinde yaşayan arasındaki “minicik” fark

Korkunç rezidans faciasını bugün kızımın çizgi filmlerinden gına gelip de bir haber kanalı açtığımda gördüm. Hepsi de gencecik tam 10 pırıl pırıl insan yaşamını yitirmişti. Hiçbiri yakınım değildi, hiçbirini tanımadım bile. Ama onlara da en az soma maden faciasındaki ekmeği uğruna ölen insanlarımız kadar üzüldüm. Hele ki içlerinden biri bir tanıdığıma benziyordu işte o zaman boğazımda düğümlenen hıçkırığı yutmamla gözyaşlarımın akması bir oldu :'(

Rezidansı yapan ile içinde yaşayan arasındaki “minicik” fark nedir arkadaşlar biliyor musunuz? birisi asgari ücretle hadi bilemedim biraz üstünde maaş ile çalışan, çoğu taşeron firma işçisidir, diğeriyse kodaman bir iş adamı, koca parasıyla gün boyu AVM AVM dolaşan kokona bir kadın veya baba parası yiyen bir züppedir. Veya bunlara benzer.. Üç aşağı beş yukarı durum budur. Ama asıl anlamamız gereken nokta şudur; ikisi de cebindeki para kadar değerlidir “birilerinin” gözünde. bu birileri kah devlettir, kah rezidans sahibidir vs.

o rezidans asansöründe zengin bir iş adamı ya da kucağında finosuyla, ayağında stiletto ayakkabısıyla sarışın bir kadın ölür müydü sizce? rezidans yapılmış bilmem kaçıncı kattaki ofisine giderken güüümmm diye yere çakılır mıydı? HİÇ SANMAM! zaten olmasın da. ama demek istediğim şu; neden iş güvenliği HALA ülkemde bu kadar ciddiyetsiz ve lakayt? Neden insanlar, aaa pardon FAKİR İŞÇİ SINIFI İNSANLAR ölmeye devam ediyor bu ülkede? ne vardı rezidans bittikten sonraki güvenli ve bakımlı asansörler, şimdi de güvenliği tam onaylanmış ve bakımı tam yapılmış asansörler olsaydı?

Türkiye’de yaşamaktan nefret ediyorum bazen.

soma maden faciası

yasımız büyük soma maden232 kişiye yükselmiş ölüm sayısı!! toplu katliam gibi bu ne ya! ya neden bu ülkede insan hayatı bu kadar ucuz? neden her sene en az 20-30 kişi madenlerde yaşamını yitiriyor? çaresi, önlemi hiç mi yok, hep ölmek zorunda mı bu maden işçileri? zaten ortalama ömürleri 40-50 yıl bu insancıkların, evlerine ekmek götürmek, çocuklarını okutabilmek için baştan kabullenmişler en fazla 50 yıl yaşamayı. ama daha 18’inde 23’ünde bile ölüyorlar maden ocaklarında! kimi dershane parası için çalışmaya başlamış oluyor, kimi okumak için, kimi yetim, babası olmayan evine baba olmak için! Allah kahretsin bu insan hayatına vermeyen düzeni, Allah islah etsin. Bıktık artık bu ihmallerden, bıktık!

Rabbim’den rahmet diliyorum ölen tüm maden işçilerine, yaralılara şifa ve tüm işçi yakınlarına da sabır.